Hoşgeldin 2014.
Kendim de dahil olmak üzere, herkes yeterince parti fotoğrafı paylaştı, 2013'le ilgili muhasebesini yaptı ve yeni yıldan beklediklerini cümle aleme duyurdu. Bu yüzden de geçtiğimiz senenin özetini yapmaktan vazgeçtim ve yeni yıla harika bir kadınla başlamak istedim. Ama önce haftanın özeti. Cumartesi günü ablamın doğumgünü sebebiyle Kiki'deydik. Bakış açısına güvendiğim bir kaç kişi vardı ve hepsiyle de tanışma fırsatı buldum. Sonrasında, yeni yılı karşılamak için mütevazi bir ev toplaşmasını uygun bulduk. Üzerimde kalpli polar sabahlık, boynumda İkea'dan aldığım ışıklarla beni kabullenen dostların evime konuk olması sevindirici :) Gürültü patırtıdan uzak, sakin ama eğlenceli bir kutlama oldu. Narlarımızı kırdık, dilek listelerimizi ağacımıza astık, hediyelerimizi verdik. Çam ağaçlı çorap halâ favorim. Sonra mı? Sonrası bolca yeşil çay, yeni kitaplar ve yeni blog'lar. 2014'ün ilk blog tavsiyesi İngiltere'den. Küçük ve samimi bir kahve dükkanı. Hayley Gosling, seneleeer seneler önce bir hayâl kurar. O zamanlar başka bir cafede çalışır ve bir gün iş çıkışı evine doğru yürürken, boş bir dükkan ve dükkanın camına iliştirilmiş kiralık ilanını görür. Hiç tereddüt etmeden bir adım atar, emlakçıyı arar ve derin bir nefes alır. Hayley, şu anda The Window Coffee'nin işletmecisi. Onda en sevdiğim şey, hırslarının tüm hayatını ele geçirmemiş olması. Onun için ne kadar para kazandığından çok, gelen misafirlerin orada nasıl vakit geçirdiği önemli mesela. Cafesine gelen insanlar lezzetli şeyler tatmalı, yeni dostluklar kurmalı ve ilginç hikayeler öğrenmelidir.
İşte bu yüzdendir ki, hayatı karmaşık hale getirmeden, hırslarını dizginleyebilmiş insanları seviyorum. Çünkü onlar, mutlu olmayı bir nedene bağlamazlar. İçlerinde sürekli bir müzik çalar. Yolda yürürken, kar yağarken, kitap okurken..
Hepimize yeni yıl uğurlu gelsin. Bolca konsere gidelim, yeni tatlılar keşfedelim, toprakta yürüyelim ve hayâl kuralım. Bir gün bir yerlerde karşılaşmak dileğiyle Hayley'e sevgiler :)
İyi haftalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder