30 Ağustos 2012 Perşembe

Music ♥

Dün Jane Birkin'le ilgili bi şeyler karalayınca, bugün de twitter'da efsane olmuş müziklerle ilgili bi başlık görünce, bugünkü post'umun konusu kendiliğinden belirlenmiş oldu :)

Bi dönem babamla ciddi ciddi koleksiyon yapmaya karar vermiştik. Kendisi müziğe oldukça meraklı ve onu en çok kendi döneminin şarkılarını dinlerken mutlu görüyorum. 50'li - 60'lı - 70'li yılların hit olmuş, kalbimize dokunan şarkılarını listeliyorduk. Tabi Begüm sonra kar kış demeden D&R yollarında :) Sesimizin berbat oluşunu gözardı edip, bağıra bağıra şarkı söylemek güzeldi! :) Ama en azından ailede birinin müzik aleti çalıyor (ablam bateri çalar) olması içimizi biraz ferahlatır her zaman.. Benim küçücükken çaldığım mandolini saymazsak :)

Ben de bugün kendimi o yeni yıl haftasında hayal ettim ve kendi efsane şarkılarımı belirledim.

Bugünkü yazım babam için..

1. Louis Armstrong – What A Wonderful World
   2. Demis Roussos - Forever And Ever
3. Frank Sinatra - New York, New york
4. Tom Jones - Delilah
5. Frank Sinatra - My Way
6. The Beatles - Yesterday
7. Edith piaf – La Vi En Rose
8. The Eagles - Hotel California
9. Harry Nilsson - Puppy Song (You’ve Got Mail Sountrack)
10. Blues brothers – Sweet Home Chicago
11. Blues Brothers – Soul Man
12. Pink Floyd - Another Brick In The Wall
13. Norah Jones – Turn Me On
14. Bülent Ortaçgil – Değirmenler
15. Ray Charles - Hit The Road Jack
16. Amy Winehouse - Rehab
17. Damien  Rice - The Blower's Daughter
18. Demis Roussos - Good Bye My Love Good Bye
19. Yeni türkü - Bana Bir Masal Anlat Baba

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Jane Birkin ♥


 1946 Londra doğumlu bu harika kadının en büyük hayranlarındanım! 

Oyuncu, şarkıcı, hatta yönetmen..

Serge Gainsbourg ile 13 yıl birliktelerdi ve belki de en özel şarkıları, ''Je t'aime... moi non plus'' oldu. Hem müzikal hem de sinema anlamında birlikte uzun soluklu çalıştılar. Bu yüzden, ayrılsalar da dost kaldılar ama tabi o arada kızı Charlotte Gainsbourg da dünyaya gelmiş oldu :)

Bu aralar tekrar dinlemeye başladım kendilerini. Sakin, abartısız bi ses.. Belki de bu yüzden hem silik, hem de kendi içinde oldukça iddialı.

Aynı zamanda bence kendi döneminde de, sonrasında da tartışılmaz stil ikonu!

En azından şimdi kendini şık zanneden hanımlara örnek olsun :)

         (yukarıdaki resimler alıntıdır)

28 Ağustos 2012 Salı

floral ♥

Ben hazır start vermişken işlere, bu sefer de hızıma yetişemez oldum :) Yavaş yavaş ürünler ortaya çıktıkça daha bi heves, daha bi umut.. Ablamı da projeye ekledim ama henüz kendisinin haberi yok :) Eylül sonu gerçekten süprizlerim var. Ama akıllandım ve kimseye bahsetmiyorum :) Zîra son zamanlarda klonlama işi oldukça abartıldı..

Havaların soğumasından son derece memnunken, bi yandan da kumaş seçimlerimi yapıyorken, harika bi örnek buldum kendime ama 9-10 ay sonra giyilebilir sanırım :) Kalıp işleri hız kazansın, eylül bitsin, montlar çıksın, balayı rezervasyonları yapılsın..

         Bu arada günü de belirledik, geri sayıma şimdiden başladık :)

           (yukarıdaki resimler alıntıdır)

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Hair Accessories ♥

Dün sabah yine eeerkenden uyandım ve kahvaltımı yapar yapmaz kolları sıvadım :)

Aldığım kumaşlarla ilgili ilk aşama bitti ve saç bandıma kavuştum..

Malzemeler : Sevdiğiniz bi kumaş
Boyunun 85 cm. olması idealdir. En'le ilgili ise tercih sizin..
İnce bi tel. Çiçek teli de olabilir.
Dikiş makinası (Ya da benim gibi elde makina dikişi de yapabilirsiniz)
Burdaki püf nokta, kumaşı ters çevirip dikişin içerden olmasına dikkat etmeniz,teli doğru yerleştirmeniz ve kumaşın her iki ucunu da verev kesmeniz.
Telin uçlarını kıvırırsanız daha sağlıklı olur, böylece kumaş parçalamaz.


      Güle güle kullanma dileğiyle :)

24 Ağustos 2012 Cuma

My Ideas Home Office ♥


Artık düşüncelerimin uykularımı kaçırmasına engel olamadığımdan olsa gerek, tüm hayaller için ilk adımı attım. Tabi şimdilik sır :)

Önümüzdeki hafta oldukça yoğun bir hafta olacak, o yüzden bu pazarı çok iyi değerlendirmek gerek. Önce eve gidip ölçüler alınacak. Hatta ileriki dönemde çocuk odası yapmayı planladığımız odalardan bi tanesini çalışma odası olarak döşemeye karar verdim ama henüz Onur'un haberi yok :)

Bi de araya nasıl sıkıştıracağını bilemesem de, bi ara Unkapanı'na gidecek vee uzun zamandır ertelediğim dikiş makinasını kapıp dooğru eve koşacak bu insan :)

Hazır kumaşlarım elimdeyken, hepsine de bayılmışken, el yapımı makarna ve çikolatalar için gün alınmışken, bi yandan tasarımlara kafa yorarken, logo ve kartvizit işi tamamken ve bunca yorgunluğa rağmen kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissediyoken..hep destek tam destek nişanlıma da kocaman bi teşekkür gitsin buradan!

O zaman napıyoruz? Odanın bi köşesini atölye haline çeviriyoruz ve bunun için de bolca renk seçiyoruz! Taze çiçekler, hasır sepetler, çiçekli duvar kağıtları..

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Me And Myself ♥


Tatil sonrası rehavete kapılıp ofiste çıkış saatimi beklerken, pinterest'te bu sevimli cüzdanlara rastladım. Yapımı da oldukça kolay aslında. Tabi hemen başka alternatifler, yeni fikirler canlandı zihnimde :) Sonra bi düşündüm de, hergün değişen ruh halimi ve zevklerimi tanımlıyo olsaydım nasıl bahsederdim kısaca? Her gün yenileniyorsanız, sizi de bu ufak teste davet ediyim ozaman. Gelsin 20 kelimemiz :

1. Seviyorum : Abartıdan uzak, içinde hata payı olan herşeyi! Çünkü mükemmel değilim.
2. Antipatik buluyorum : Dünyanın en harika kızı olduğunu düşünen tüm hemcinslerimi! Sizi uyaran dostlara ihtiyacınız var, sizi pohpohlayan değil :)
3. Üzülüyorum : Negatif enerjiyi yaşam biçimi haline getirip vakit kaybedenler için.
4. İstiyorum : Daha çok fotoğraf, daha çok tatil, daha çok tatlı! :)
5. Çabalıyorum : Kendi işimi kurmak için.
6. Gülüyorum : Daha az plan, daha bol kahkaha!
7. Merak ediyorum : Yamaç paraşütünü, sualtını, Karadeniz'i..
8. İçiyorum : Tarçınlı yeşil çay!
9. İlgileniyorum : Reiki ile! Henüz bol bol araştırma dönemi.
10. Farkediyorum : Aile olmanın önemini.
11. Eliyorum : Samimiyetine inanmadığım herkesi.
12. Kaçmıyorum : 3-5 kilo fazlan varsa nolmuş? Kusurları seviyorum! Unutmayın, güzel bir gülümseme hepsinin önüne geçer..
13. Çiziyorum : Okuduğum bi kitapta beğendiğim herhangi bir cümleyi. Sanki bi zaman içimden mi geçirmiştim?
14. Gidiyorum : Haftasonu yüzmeye kayıt olmaya :)
15. Alıyorum : Yeni yeni kumaşlar, kartonlar..
16. Özlüyorum : Daktiloyu, gramofonu, eski kitap kokusunu, Jetgilleri :)
17. Yiyiyorum : Macaron :)
18. Listeliyorum : Teras için fenerler, limon ağacı.. :)
19. Okuyorum : Bol bol
20. İnanıyorum : Önce içimdeki sese!

Siz de kendinize inanın! Hayal ettiğiniz her şeyi başarmak için gereken sihir içinizde.
Bunu keşfedin, ve inandığınız şeyler için korkmadan yolculuğa çıkın..

Today's Style ♥

       http://yvanrodic.com/

21 Ağustos 2012 Salı

Ahmet Bey Köyü ♥

Dünkü son tatil günümüzü fırsat bilerek düştük yollara :)
Trakya'nın minik bi köyü olan Ahmet Bey Köyü'ne de uğradık. İlk kez gittim. Meğer köftesi meşhurmuş. Bilseydim daha önce gitmez miydim..Tesadüfen geçerken uğradık ama çok keyif aldım çünkü bol bol fotoğraf çekme fırsatım oldu. Üstelik bütün ailem yanımdaydı.. ''Manda yoğurdunun da mı resmini çekeceksin?'' gibi cümleler bi kulağımdan girdi, diğerinden çıktı :)




Kapı önünde satılan balları, taze köy biberleri, sokakta oynayan çocukları, evleri, kestane ağaçları, barajı.. Hepsi makinamda gizli :)

16 Ağustos 2012 Perşembe

Men's Fashion ♥

 Her kadın; kendine bakan ve giyimine özen gösteren (ki bu kişinin kendine olan saygısıyla doğru orantılıdır) bi erkek görmek ister karşısında. Türk erkekleri bunu ne kadar uyguluyor, orası tartışılır tabi :)

Bence bi erkekte en şık duran şey iyi bir gülümseme ve özgüven. Yanlız bu bahsettiğim şeyin bi sınırı olmalı :) Hani en doğru kararları sen verirsin, en harika ilişkiyi sen yaşarsın, en mükemmel işi sen bulmuşsundur falan.. Kastettiğim bu değil :)

Ama biz napıyoruz? Bu zamana kadar annişkoların ''aslan oğlum kaplan oğlum'' demelerinden sıyrılmalarını sağlıyoruz ve onlara doğru yolu gösteriyoruz :) O göbeğe rağmen giymesin daracık bi tişört işte, biraz değiştirsin bakış açısını :)

Bol bol spor yapsın, hayatını önemsesin.. Ha tabi tüm bunları yapıp kendinin farkına varması tehlikeli işlere yol açıcaksa da..sanırım tekrar bi düşünmek gerek :)




                                                                   yukarıdaki resimler alıntıdır

15 Ağustos 2012 Çarşamba

list PART II ♥

     Geldik listemizin ikinci bölümünee :)

Bu sene nedense palto ve çizmeye karşı daha bi ilgim arttı. Bi türlü sevemediğim kış mevsimini bu yıl dört gözle beklediğimden olsa gerek. Kendime hakim olamıyorum, gözüm sürekli vitrinlerde :)


Alerjim olduğundan fazla kalın ve tüylü kazaklar giyemiyorum. Yani kış demek benim için lahana gibi kat kat giyinmek demek değil :) Oyüzden olabildiğince doğru kumaşları seçmeye çalışıyorum. Ablanız Moda Tasarım okuyunca işiniz de kolaylaşıyor :)

Bu kazaktan bulabilmeyi umut ediyorum :)


Benim için en temel unsur, içinde rahat olabildiğim şeyleri giymektir. Sırf moda diye asla kendimi komik duruma düşürmem. İnsan vücudunu tanıdığı zamansa işi daha kolay.
Bu kış ennn çok istediğim ve görür görmez alacağım bi ayakkabı! Geçen baharda planlamıştım aslında ama kısmet sonbaharaymış :) Pantolonla, elbiseyle.. kombinlemesi oldukça kolay.


Havaların soğuması demek, kapkara giyineceğim anlamına gelmiyo :) Hele de benim gibi enerjisi yüksek biriyseniz, içinde renk olmayan bişeyle karşılaştığınızda mutlaka ruh halinizi ve tavrınızı etkiliyor. Sadece kıyafetle ilgili değil tabi bu durum. Etrafımda enerjisi düşük ve sürekli sızlanan insanlara da tahammülüm olmuyo. Ya da yaptığım iş, uğraştığım hobi, hissettiklerim..hepsi beni heyecanlandırmalı. O yüzden biraz renk katıyoruz hayatımıza ve bu seneki favori oje rengimizi belirliyoruz : SARI! :)

    yukarıdaki resimler alıntıdır


Dolabımda heeer zaman bulundurduğum ve almaktan da bıkmadığım çizgili blüzler de bu sene de benimle..

Sonra olmazsa olmaz siyah deri bi ceket.. Neyseki geçen sene istediğimiz örnek bi modelden yaptırmıştık ablamla.

Boy friend jeans dediğimiz üzerimizde bi beden büyük duran yüksek belli pantolonlar. O da alınmıştır, zevkle giyilmekte :)

Siyah kilotlu çoraplar zaten kurtarıcı, söylemeye bile gerek yok :) Ben alakasız bi rengin altına giyince daha bi mutlu oluyorum. Mesela beyaz bi elbisenin.. Ama annemin fikrini söylemiyim şimdi :)

Onun dışındaa, bolca kitap, bolca konser, yeni yıl telaşı, ev için alışverişler, tadilatlar, ustalar, yeni işler ve bunlar için umut.. Güzel bi kış olsun hepimiz için. Bol bol kahkaha atalım, çünkü bundan daha şık bişey bilmiyorum. Sevgiler.

14 Ağustos 2012 Salı

list ♥


                    Nerde kalmıştık? :) 

Sonbahar/kış listesi demiştik, benim listenin kabarık olduğunu söylemiştik, tek bi post yetmeyecek gibi görünse de bi başlangıç yapalım demiştik :)

1. 2012 kışı için en sevdiğim trend double coat dediğimiz bol kesim ve üzerimizde iki beden büyük duran paltolar. Ufak tefek oluşum bu konuda biraz düşündürmüyo değil :) Ama doğru kombin yapıldığı zAman bence oldukça şık!

2. Green parka! Topshop'ta çoktaaan kestirdim bi tane gözüme :)


3. Tweed coat! Bu sene birçok markada rastladım ama en çok Zara'nın modellerini beğendim. Bi iki tane de kafamda belirledim :) İş yerinde de, haftasonları da içine düz bi tişörtle tamamdır. Sadece ceket star olsun.


4. Geçen sene ilk kez denemiştik anneme palto diktirmeyi. Memnun kalınca bu sene ben de heveslendim ve kıpkırmızı bi palto diktirmeye karar verdim. Aşağıdaki resmi uzun süre önce bulmuştum, umarım bana da o kadar yakışır :)

5. Kısa botlar.. Zaten oldum olası topuklu ayakkabı giymeyi sevmem, hele de yağmur çamur denince asla! Giyenlerle çok eğleniyorum çünkü kendilerinin de o hava şartlarında rahat yürüyemediklerine eminim :) Ozaman napıyoruz? Hem rahatlığımızdan, hem de tarzımızdan ödün vermiyoruz. Modası geçmez.



Yanlız farkediyorum ki, dış giyimden fırsat bulup da kazaklara, pantolonlara geçemeyeceğim :) Onları da yarına bırakalım azıcık heyecan olsun :) Sevgiler.




             yukarıdaki resimler alıntıdır

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Yaz biterken ♥



 Şu an itibariyle yaza veda ediyorum! :)

Onca sıcağı, koşturmayı, tatile gidemeyip İstanbul'da kalışımı.. Hepsini bugün arkamda bırakıyorum ve şu andan itibaren sonbahara erken adım atıyorum. Kimse benden yazla ilgili postlar beklemesin artık, dünkü yağmur ve gök gürültüsü milad oldu :)

Ağustosun son demlerimi yaşarken, haftaya bayramken, ben gözlüğümü almışken, ekstreler kabarmışken ve yine de keyfim yerindeyken, kendime bir sonbahar listesi hazırlıyorum.
Sonra da gelsin tarçınlı yeşil çaylar, el yapımı makarnalar, çikolata kaplı lokumlar, sonra yeni yıl hazırlıkları.. İlk kez soğuk havaya bu kadar hevesle giriyorum, son bekar kışım olacağı için midir? :)

    Double coat'la başlayan listemin devamı yarın :)

12 Ağustos 2012 Pazar

Emporio Armani ♥

Dünkü gök gürültülü ve yağışlı hava ilaç gibi geldi! :)
Uzun zaman sonra ilk kez başımıza güneş geçmeden rahat rahat gezdik. Hala çok güzel bi rüzgar var dışarda. Toprak kokusunu özlemişim!

Normalde kızlar deli gibi alışveriş yapar ve yorulmaz, bizde de tam tesi :) Neyse ki tam tadında bıraktık harcama işini ve abuk subuk şeyler almak yerine, önce ihtiyaçlarımızı belirledik. 

Elimizde reçetemiz ve gözlükçü arayışımız..

Satış temsilcisi çocuk sabırla onlarca gözlük gösterdi fenalık geçirse de :) ama ben Armani'de karar kıldım.


..ve gün sonu, yorgunluğumuzu bi kenara bırakıp tatlıları silip süpürdük :)

11 Ağustos 2012 Cumartesi

shopping ♥

Dün Naz'la yaptığımız kahve keyfinden önce alışveriş için attık kendimizi yollara. İlk durak Zara'ydı ve kendisi iki tane çok şeker sandalet attı sepetine.
Tabi bi süre sonra ister istemez benim gözüm The Woo'ya, Zara Home'a falan takılıyo elimde değil :)
Neyse efendim beni de mutlu ettik ve verimli bi harcama yaptık :)  


       İşte kimi ayakkabı alarak mutlu olur, ki mi de benim gibi fincan alarak :)
               Yaşasın çay keyfi!


Ortancaları çok sevdiğim için, The Woo'da bu tatlı duvar aksesuarını görür görmez hemeeen iki tane aldım :) Teras için süper olucak eminim. Sonra da annem, ablam ve ben yemek sonrası yürüyüşe çıktık. Herkes yeni fikirlerinden bahsetti ve chai tea latte eşliğinde bol bol dedikodu yapıldı :) Saatin nasıl geçtiğini anlamadığımız için gelir gelmez gözler kapandı ve güzel rüyalar görüldü.. Bu sefer geç vakte kadar uyumalıyım desem de 7'de dikildim ayağa :) Şimdi de kahvemi höpürdete höpürdete post'umu yazıyorum :) Öğleden sonra Masko yolları bizi bekler :) Herkese mutlu pazarlar..

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Uttu ♥

Benim ev koşturmalarımdan biraz olsun sıyrılıyoruz ve heyecanla beklediğim, İlkbahar/Yaz 2012 koleksiyonu ile ilk defa karşımıza çıkan İstanbullu giyim markası Uttu'ya göz atıyoruz! 
Yaratıcısı Gökçe der ki : Hem içinde rahat edeceksiniz, hem de kolay ulaşabileceksiniz!  

    Uttu, "Kent Sakinleri" koleksiyonu ile yakında sizlerle..


     yukarıdaki resimler alıntıdır

baykuş ♥

Az önce tesadüfen rastladığım bi site www.evmanya.com
Benim gibi doğal taşları seviyorsanız, mutlaka bi göz atın derim. Bardak altlığında ben baykuşu seçtim. Ama tabi bi sürü seçenek var : Cupcake'liler, İstanbul temalılar, Marilyn Monroe'lular..

Bakalım ne zaman elime ulaşacak..

       www.evmanya.com


7 Ağustos 2012 Salı

my sweet home ♥

..ve aylar süren koşuşturma bi aksilik çıkmazsa sona eriyor! :)
Onur'la sonunda aynı anda içimize sinen bi ev bulabildik, daha doğrusu kendisi terası görünce beni unuttu :)
Ev normalde natamam, içini biz yapıcaz. O yüzden duvarlarda tabi boya falan yok. Bi ara Onur seslendi, Begüm bu evi tutmamız şart çünkü bize bi işaret var dedi. Yanına bi gittim, duvarda babamın ismi yazıyooo :) Şaka?? Değil! Korksam mı gülsem mi bilemedim :)

Tabi biz hemen kafamızda neyi nasıl yaparız, nasıl eşyalar seçeriz, nereye koyarız belirledik o hevesle. İnşallah hevesimiz kursağımızda kalmaz ve bu hafta bu iş netleşir.. Zaten o zaman üstümüzden büyük bi yük kalmış olucak, eminim..


Tabi ben hemen bütün hayallerimi eyleme dökmek için kolları sıvadım ve bilgisayarımda uzuuuun zamandır biriktirdiğim fotoğraflara tekrar tekrar göz attım, yenilerini ekledim, daha da heveslendim :)

 Ev'de hatırladığım kadarıyla iki tane cumba var ve ben orayı değerlendirmek, keyif köşesi yapmak istiyorum.. Cam önüne resimdeki gibi oturma alanı yaptırmak, beyaz fenerler ve kitaplar koymak istiyorum.. Teras içinse duvarları tuğla yapmaya karar verdik. Bana kalsa bütün evi doğal taşlarla döşeyeceğim :) Ama şimdilik balkon ve salondaki televizyon ünitesinin olacağı duvarın yeterli olacağını düşündük. Onun dışındaa, merdivenden yukarı çıkarken duvarlarda bol bol resim, mutfakta olmazsa olmaz kara tahtamız ve evin her köşesinde taze fesleğenler.. Tabi bi de bu sabah aldığım bi karara göre bahçeye taze nane,biber ve domates ekicem :) Hatta annemin tavsiyesini dinleyip, terasa minik bir limon ağacı alacağım. Bütün bunları hayal edip planladıktan sonra, evin bi dünya işi olduğu gerçeğini değiştiremiyorum ne yazıkki :)

Onca koşturma, yorgunluk, stres.. Hazır mıyım? Hep bu anı bekledim! :)

                   yukarıdaki resimler alıntıdır

3 Ağustos 2012 Cuma

keşif ♥

Sabah sabah ofise gelip uyanmaya çalışırkeeen, dün ablamın bakmamı istediği adresi inceledim ve iki saattir takılıp kaldım!
Resimlere bakınca bana hak vericeksiniz :)

http://ele-ista.faksimile.no'
ya kesinlikle bi göz atın derim, ben çok sevdim. Favori blog'lar arasında yerini alır mı? Alır :)



        http://ele-ista.faksimile.no

1 Ağustos 2012 Çarşamba